Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
her zaman müzik dinlerim
herd cats
(bir şey) yaşamak
Historique
Phrases
Sens de
"(bir şey) yaşamak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
(bir şey) yaşamak
fall on (someone or something)
v.
2
Phrasals
(bir şey) yaşamak
fall onto (someone or something)
v.
3
Phrasals
(bir şey) yaşamak
meet with (something)
v.
Sens de
"(bir şey) yaşamak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
bir şey uğruna yaşamak
live for something
v.
Phrasals
2
Phrasals
(bir şey/dönem) yaşamak
fall upon (someone or something)
v.
3
Phrasals
(bir şey/dönem) yaşamak
fall on (someone or something)
v.
4
Phrasals
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about (someone or something)
v.
5
Phrasals
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
6
Phrasals
biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something
v.
7
Phrasals
bir şey yaşamak/deneyimlemek
go through something
v.
8
Phrasals
olumsuz bir şey yaşamak/deneyimlemek
go through
v.
9
Phrasals
(bir şey) yiyerek/içerek yaşamak/hayatta kalmak
live off (of) (something)
v.
10
Phrasals
bir eşyayla, bir şey yiyerek yaşamak
live out
v.
11
Phrasals
kışın (bir şey) yiyerek yaşamak
winter on (something)
v.
12
Phrasals
(biri/bir şey) olmadan yaşamak
get by (without someone or something)
v.
13
Phrasals
(biri/bir şey) için yaşamak
live for (someone or something)
v.
14
Phrasals
(bir şey) yiyerek yaşamak
live off (of) (something)
v.
15
Phrasals
(bir şey) için yaşamak
live to
v.
16
Phrasals
(bir şey) uğruna yaşamak
live to
v.
17
Phrasals
(bir şey) tehdidi altında yaşamak
live under
v.
18
Phrasals
(bir şey) endişesiyle yaşamak
live under
v.
19
Phrasals
(bir şey) yiyerek yaşamak
subsist on (something)
v.
Idioms
20
Idioms
bir şey (dert/sorun) ile yaşamak zorunda olmak
have to live with something
v.
21
Idioms
ile bir şey yaşamak
have a brush with
v.
22
Idioms
(bir şey yaparak) yaşamak
make a living out of (doing) (something)
v.
23
Idioms
arka arkaya bir şey yaşamak
have a run of something
v.
24
Idioms
bir dizi bir şey yaşamak
have a run of something
v.
25
Idioms
bir şey silsilesi yaşamak
have a run of something
v.
26
Idioms
(bir şey) içinde yaşamak
lead a life of (something)
v.
27
Idioms
(bir şey) içinde yaşamak
live a life of
v.
28
Idioms
(bir şey) içinde yaşamak
live a life of (something)
v.
29
Idioms
(bir şey) umuduyla yaşamak
live in hope of (something)
v.
30
Idioms
(bir şey yaparak) yaşamak
make a living from (doing) (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) yaşamak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy